X

Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak – Soğuk Gecelerde Yalnız Uyumak Neden Zordur?

Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak – Soğuk Gecelerde Yalnız Uyumak Neden Zordur?

2004 yılında NLP ve Hipnoz Eğitimleri aldığımızdan beri, Ayrılık Acısı çeken birçok insan ile karşılaştık. Bir kısmı “Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” ile ilgileniyordu. Bir kısmı da “Eski İlişkiyi Tamamen Bitirmek” ile ilgileniyordu. Onların dertlerini dinledik. Onların dertlerini dinlerken, karşılaştığımız hayat hikayeleri, “Ayrılık Acısı’nı unutmak hiç de kolay değil” dedirtecek özellikteydi. Ayrılık Acısı’nı unutmak, yaşanılan beraberliğin süresi ve yoğunluğuna bağlı olarak uzamaktaydı. Ayrılık deneyiminin üzerinden iki yıl geçmiş oluşuna rağmen, bazı örneklerde, eski sevgilinin hatırası ve ona ona duyulan özlemin zaman zaman açığa çıktığını gözlemlemiştik.

Katıldığımız onlarca Kişisel Gelişim Semineri’nde en sık söylenen “Geçmişi unutun” sözüdür. İyi de, insanın içi yanarken, aşığı ile birlikte oluşturduğu ‘Çapa’ bunca kuvvetli iken, “Bu nasıl olacak?”

Ayrılık Acısı’ndan kurtulmak için, “Kişisel Gelişim çalışmalarına katılmağa başlamak, Ayrılık Acısı’nı deneyimleyenler için yeni bir hayata giriş fırsatı yaratabilir” düşüncesi, Ayrılık Acısı’nı ve üzüntüsünü yaşayanlar ile paylaşmak istediğimiz temel düşünce haline gelmişti.

Yaşam Koçluğu Eğitimleri’nde ve Yaşam Koçluğu Seansları’nda da karşılaştığımız insanlar ile bu konu üzerinde çalışmalarımızı derinleştirdik. “Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” isteyenler, sadece bunu arzu ediyorlardı ve bunun gerçekleşmesi için değişmeleri gerektiğini anlamıyorlardı.

Ayrılık Acısı’nın kişiler üzerinde yarattığı Özdeğer Düşüklüğü sorunu görmezden gelinemeyecek boyuttaydı. Gerçekten kendilerine yeni bir hayat kurmak istiyorlardı. Fakat bu arzularını NASIL gerçekleştirebileceklerini bilemiyorlardı. Yeterince güçlü değildiler. Çoğu Psişik Enerji, Meditasyon, Kendi Merkezine Odaklanmak ve Ayaklarını Yere Sağlam Basmak sözcüklerini bile hayatlarında bir kez olsun duymamışlardı.

 

Ayrılık Acısı ve Beden Dili

Beden Dili’nin ya da Fizyoloji’nin Ruh Hallerini yansıttığını aktardığımız bu insanlar, yaşadıkları tecrübeleri anlatırken, kendi Beden Dili‘nin Kapalı Beden Dili özellikleri taşıdığını fark etmeğe başlamışlardı. Bir kadın perdeleri kapatılmış bir odada, bir yatağın üzerinde bacaklarını karnında toplayarak kıvrılıyordu; başka bir kadın omuzlarını öne doğru düşürüp kamburunu çıkararak duruyordu; bir başkası tuvalette dakikalarca dizüstü çömelerek ağlıyordu. Bu insanlar bedenlerini küçülterek, büzerek, kapatarak kendi ruh hallerini daha da bozmaktaydılar. “Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” ya da “Eski İlişkiyi Tamamen Bitirmek” istiyorlardı, fakat bu gerçekleşmiyordu. Kendi Ruh Hallerinin farkında değildiler.

Duygularla ve Beden Dili ile ilgili bi konu NLP Eğitimleri’nde bedenin zihni, zihnin bedeni etkileyişi olarak işlenmektedir.

Ayrılık ve Depresyon, kadınları ve erkekleri siyah bir bulut gibi kaplar. Tecrübeli psikologlar, bunu ilk bakışta anlarlar. Konuşmalarına bile gerek yoktur.

Depresyon insanların bedenini büzer. Böyle kişiler bir köşeye kıvrılıp otururlar. Perdeleri kapatmağı tercih ederler. Gözyaşları kolonya kokusu ile birleştiğinde, odada çok daha ağır bir atmosfer oluşturur. Sağlıklı bir insan odaya girdiğinde, “Burada birisi mi öldü?” diye düşünebilir.

Dr. Don Colbert’in deyişiyle:

“Kendinizi duygularınızın merhametine bırakamazsınız.”

NLP uygulamlarında en önemli konulardan biri, insanın ‘Şimdiki Ruh Hali’nden ‘Gelecekteki Ruh Hali’ne ya da ‘Arzu Ettiği Ruh Hali’ne geçişi ile ilgilidir. Bir halden başka bir hale geçiş, ‘Burada ve Şimdide’ gerçekleştirilecek bir şeydir, gelecekte değil. Şarkıda denildiği gibi: “It’s now or never.”

Dolayısıyla karanlık odalarda büzülüp oturacağınıza, Kapalı Beden Dili sergileyeceğinize, deniz kenarına inin. Güneşlenin. Martılara simit atın. Bir işe yarayın.

Ayrılık Acısı ve “Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak”

Elizabeth Gilbert’in Aşk Acısı Hikâyesinde (bkz. “Aşk Acısından Kurtulmak/Duygusal Yaraları İyileştirmek” adlı e-kitap), eşi ile mutlu günlerinde New York şehrinde yaşamış olan Elizabeth’in, sorunlardan dolayı geceleri kendisini evin tuvaletine kapatıp saatlerce ağladığını, kötü sözleri, kötü tavırları ve kötü tutumları yıllarca bir ‘Program’ gibi içinde taşıdığını görüyoruz. Kocasından uzaklaştıktan sonra bir Yoga ve Meditasyon merkezinde tanıştığı David’e aşık olan Elizabeth’in, bu ilişkisinde de aradığı mutluluğu bulamadığını görüyoruz.

Bir zamanlar güzel bir İsveçli kız olan Elizabeth, içindeki negatif ‘Program’ın etkisinden kurtulamamıştır. Bu negatif programın, genç kadın üzerindeki en büyük etkisi, onun ‘Özdeğer’ini düşürmesiydi. Yalnız gecelerinde Elizabeth’i Yalnızlık ve Depresyon ziyaret etmekteydi. Ona zaman zaman intiharı bile önermekteydiler. Elizabeth’in acilen Özdeğerini yükseltmesi gerekiyordu. Yeniden sevmesi ve sevilmesi gerekiyordu. Özdeğer Geliştirmek ile ilgili bilgileri, “Aşk Acısından Kurtulmak/Duygusal Yaraları İyileştirmek” adlı e-kitapta bulabilirsiniz.

“Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” için ve mutlu bir yaşama sahip olmak için, Yüksek Özdeğer, Yüksek Özgüven, Atılganlık ve Merkezine Odaklanmak gerekiyor. Yukarıdaki hikayemize dönersek:

Elizabeth Gilbert’in kırık kalbi onarılacak mıydı?

Elizabeth Gilbert’in duygusal yaraları iyileşecek miydi?

Acaba ayrılığın sebepleri nelerdi? Elizabeth Gilbert örneğinde başlıca sebep, kocasının Elizabeth’den hamile kalıp çocuk doğursun isteyişiydi. Elizabeth ise bnu istemiyordu.

Acaba ayrılık, kadın için bir kurtuluş muydu?

Acaba ayrılık, erkek için bir kurtuluş muydu?

Mutlu bir ilişki için, insanların, kendi Psişik Enerjilerinin kalitesinin farkında olmaları gerekmez mi?

“Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” kararı ile “Eski Sevgiliyi Tamamen Unutmak” arasında ne fark vardır? Sizin hayatınız için hangisi en uygundur.

Beden Dili ve Yaşam Koçluğu Eğitmeni Ahmet Y. Özbilen ile Meditasyon ve NLP Eğitmeni Cengiz Erengil’in hazırladığı “Sözel Olmayan İletişim/Beden Dili”, “Eski Sevgiliyi Yeniden Kazanmak” ve “Aşk Acısından Kurtulmak/Duygusal Yaraları İyileştirmek” adlı e-kitaplar, Ayrılık Acısı” çeken genç kızların sorularını yanıtlamakta ve onlara daha kaliteli ilişkiler kurabilmek için, kendilerini nasıl güçlendirebileceklerinin yollarını öğretmektedirler.

Benzer Konular:

Ahmet Özbilen-Cengiz Erengil: